28 Kasım 2010 Pazar

Doğum Günüm:)

Merhabalar, Cuma günü benim doğum günümdü. Bu yıl doğum günüm şenlik havasında geçti, sanırım bir süre daha böyle devam edecek. Genelde her doğum günüm ailemde büyük bir eğlence, şamata şeklinde geçer. Büyüsem de her zaman ailemle de pasta kesmeye özen gösteriyorum. Beni bugünlere gelmemi sağlayan, dünya gelme nedenim olan Annem ve Babam ile kutlamak benim için önemli ve çok değerli. Her 26 Kasım sabahı Babam, bir dosya kağıdına benimle ilgili duygu ve düşüncelerini yazar ve kağıdın belli kısımlarına ise çizimler yapar. O yıl ne yaşamışsamonunla ilgili duygularını yazmayı da ihmal etmez. Bu kağıt olayı bende artık gelenek haline geldi. Yılbaşında Noel Baba'yı bekleyen çocuklar misali, 26 Kasım sabahı yatağımda gözlerimi yarım açarak, Babamın odama girip kağıdı masama bırakmasını beklerim:)Bu yıl kağıdı güzel dilekleriyle yine bitirmiş. O gün ilk pastamı Okulumda Hocalarımla yedim. Sagolsunlar benim için pasta almışlar ve çok mutlu oldum. Hatırlanmak güzel şey:) Akşam ise evde bayram havası esiyordu, eve en son ben geldim. Herkes beni bekliyordu. Bir tek ortanca kuzenim gelmemişti. Aradan yarım saat geçti ve kapı çalındı, kimse kapıyı açmadı. Herkes git kapıya bak Selmin Ablan seni ziyarete gelecek dediler. Bende kapıya doğru koştum. Kapıyı açınca miniğim Diloşum elinde küçük bir pasta  mumla beni karşıladı. Arkadan herkes iyiki doğdun şarkısını söylemeye başladı. Tabi şok oldum. :)) Sonra büyük pastamızı üfledim, dileklerimi diledim ve bol bol fotolar çektim. Gecenin ismi Teyzemdi. Benim için Kuaför'e gitmiş, makyaj yapmış, sanki doğum gunu çocugu ben değil, resmen o idi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Teyzemin oğlu Ahmet bizi Kahve dünyasına Fondü yemeğe götürdü:) Dün akşamda arkadaşlarımla birlikte Nevizade'de kutladık. Hayatta bence en güzel şey sevgi ve hatırlanmak, bu yıl arkadaşlarmdan o kadar güzel mesajlar, mailler ve yazılar aldımki anlatmak tarifsiz. Her şey için herkese tekrardan tesekkürler:)

21 Kasım 2010 Pazar

Bayrammmm Tatilinin Ardından



Bayram Tatilinin rehaveti halen üzerimde dolanıyor. Ne kadar güzel ve uzun bir tatildi. İstanbul resmen boşaldı. Trafik yoktu, gürültü yoktu ve geriye sadece İstanbul'un tadını çıkarmak kalıyordu.  Ailem bayramı Antalya'da karşıladı, ben ise onlarla gitmeyip, bayramı arkadaşımla geçirdim. Bizim için çok güzel bir bayramdı. Bol bol mutfakta yemek yaptık, gezdik dolaştık, hocamıza bayram ziyaretine gittik ve erkenden doğumgünümüzü kutladık daha ne olsun:)) Açıkcası bu tatil çok iyi geldi. En zoru ise tatilin bittikten sonra okula geri dönmek, teze yoğunlaşmak ve kütüphane günlerine devam etmek:) Her güzel şey sonunda bitiyor ama bitmese ne güzel olurdu:) 

Bayram aklıma gelince, herkesin olduğu gibi çocukluğum aklıma gelir. Çocukluğumdaki bayramları hep özlerim. Bayram demek harçlık demekti, el öpmekti, şeker ve çikolata yemekti. Çünkü küçükken ailem şeker ve çikolata fazla yedirmezdi, Bayramda ise yemediğimiz kadar şeker ve çikolata yerdik. Sarmalar masada yerini alınca, bayram geldiğini anlardık. Bayramlarda ailenin büyüğü hangi ise onun evinde toplanılır ve aile yemeği yenirdi, bu seramoni bizde halen devam etmektedir. Bütün kuzenler bayramdan dolayı bir araya geliyoruz. Ailemiz günden güne daha da büyümükte.:)

Çocukken, en sıkıldığım şey ise bitmek bilmez bayram ziyaretleriydi. Güzel yanı harçlık ve şeker, kötü yanı ise, ardı arkası kesilmeyen ziyaretler:) Bazen gitmek istemeyeceğim diye tutturdum, o zaman da ailem beni babaannemlere bırakırdı. Şimdi ise Bayramlarda kapımız tek tük çalınır, bizimkilerde çok az yere ziyarete gider oldular. Herkes hayat galesi peşinde yuvarlanıp gitmekte, bayram tatillerinde de şehir dışına gezmeye gitmekteler. İlerde ben de öyle mi olacağım bilinmez:)) 
Son cümlelerimi herkesin geçmiş bayramını yürekten kutlayarak bitirmek istiyorum. Sizin de güzel bayram anılarınız varsa, lütfen paylaşın, eskileri yad edelim:))

Sevgiler
Bellanomisma