13 Ağustos 2010 Cuma

İnci gibi Dişler- Zadie Smith




İnci gibi dişler kitabı bundan 10 yıl önce kitap raflarında yerini almış bir romandır. Piyasaya ilk çıktığı günlerde büyük bir çıkış yakalamış ve birçok ödülün sahibi olmuştur. Yurtdışında yılın en iyi yeni yazarı ve yılın en genç yeteneği gibi ödülleri alan yazar günümüzde de halen birçok kişi tarafından okunmaktadır. Bu kitap yazarın ilk kitabıdır ve yazarın başka kitabı bulunmamaktadır.

İnci gibi dişler kitabını kitabevinde gördüğümde fiyatı biraz tuzluydu. Geçenlerde annemle D&R gezerken kitabı indirimde gördüm ve 7.90 tl’ye aldım. Sizde eğer bu kitabı almak istiyorsanız, D&R’dan almanızı tavsiye ederim.

Kitap İngiltere’de üç aile arasında geçmektedir. Bu üç aile her anlamda birbirinden farklı. Biri Hint kökenlerini yanına alıp, İngiltere’de yaşayan ve ingiliz kültürü altında yok olmaktan korkan ve kendi kültürünü yaşamaya çalışan ve bunu çocuklarına aşılamaya çalışan İkbal ailesi . İkinci aile ise erkeğin İngiliz, zenci genlere sahip Jamaikalı bir kadından oluşan Jones ailesinin bu ülkede yaşam mücadelesi anlatılmaktadır. Üçüncü aile ise diğer iki aileden birçok konuda farklı olan Chalfen ailesi. Eşlerin ikiside akademik kariyer yapmış, zengin, çocuklarıyla mutlu mesut yaşayan ve etrafındaki kişilere yardım eden bir ailedir. Bu ailede kadın ingiliz, adam ise yahudi. Kitapta birbirinden bu kadar farklı üç aileyi konu alan kitapta, hristiyanlık, müslümanlık, yahudilik gibi farklı dinleri ele alırken, bu ailelerin dine bakış açıları bazen eleştirel, bazen de olması gerekenmiş gibi gösterilmektedir. Aileler dinlerini korumaya ve diğer dinin etkisinde kalmamaya özen göstermektedir. Özellikle İkbal ailesinin üyesi olan Samet, birçok şeyi günah sayarken, birçok yerde de nefsine yenik düşerek günaha girer. Kitap bu yönde de eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Dinde her şey yasak mıdır? Dinde baskı olmalı mı? Örneğin Jamaikalı Clara’nın annesi, İrie’nin büyük annesi Yehova Şahidi. Bu konuda kızı Clara’ya birçok konuda baskı uygulamakta ve kızını sürekli sıkıştırmaktadır. Clara en sonunda seçimini annesinden değil tam tersine çılgınca bir hayattan yana kullanır. Aynı şey Samet’in ikinci oğlu Millat’ta olduğu gibi. Dinde baskı olmaması gerektiğini vurgulayan kitapta, baskının sonuçlarını yazar karakterler üzerinde göstermeye çalışmıştır.

Kitap bunun dışında başka güzel mesajları içinde barındıran bir kitap. Bir kişi kendi doğup büyüdüğü kendi kültüründen uzaklarda bir başka ülkede yaşadığı zaman, oraya ne kadar uyum sağlar, karşı kültür onun kültürüne ne kadar saygı duyar ve onu benimseye çalışır. Kültürlerin başka ülkelerde yaşamış olduğu sıkıntıları kara bir mizah ile kitapta anlatılmaktadır. Jones’ların Kızı İrie’nin annesi tarafından almış olduğu zenci genleri yüzünden yaşamış olduğu sorunlar, İkbal ailesinin ikizlerinden biri olan Millat’ın kendi müslüman ve hint kültürü ile hristiyanlıkla, ingiliz kültürü arasında sıkışıp kalması ve özentiliğin bir yerden sonra alışkanlığa dönüşmesi ve diğer ailenin bir numaralı oğlu olan Joshua’nın arkadaş edinmede ki sıkıntıları ve uzun yıllar Hindistan'da yaşamış olan Macit'in ailesiyle yaşamış olduğu kültür sorunları da anlatılmaktadır. Bunun yanı sıra İngilizlerin, kendi kültürlerinden olmayan insanlara nasıl davrandıkları ve yapmış oldukları her şeyde bir nedenleri olduklarını ve karşı kültürlere nasıl tepeden baktıkları kitapta yer verilmiştir. Kitap ilk başında okuyunca insanı içine çekiyor ve özellikle sonlara doğru bir dalga gibi kıyıya vuruyor. Siz son bir gayretle sürüne sürüne denize ulaşmaya çabalayıp bu olayı bitirmek istiyorsunuz. Yine de güzel ve eğlenceli bir kitap. İyi okumalar


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder